“İyi Görünme Baskısı” Üzerine Konuşalım mı?
Öncelikle şunu söyleyelim: Sosyal medyanın dünyanın dört bir yanından insanların “kusursuz” vücutlarını sergileyen fotoğraflarıyla dolup taşmasıyla hepimizin "iyi görünme" baskısını hissetmesi son derece doğal.
Ipsos tarafından yapılan bir ankete göre, insanların yaklaşık %80'i vücutlarının görünüşünden memnun değil. Çünkü uzun zamandır zayıflığın “ideal” olarak sunulduğu bir dünyada yaşıyoruz. Çocukken izlediğimiz dizilerde bile her zaman şişman biri “istenmeyen” ya da “komik” olarak tasvir edilirken, zayıf karakterler ise her zaman daha çekiciydi.
Sosyal medyanın herkese ulaşmasıyla birlikte, idealize edilen vücut tiplerine çok fazla maruz kaldık ve vücut imajı sorunları belirgin şekilde daha yaygın hale geldi. Bir diğer deyişle, sosyal medya, dünyanın dört bir yanındaki insanlarla bağlantı kurmanın harika bir yolu evet, ama kendimizi başkalarıyla karşılaştırmanın da kolay bir yolu.
Toplumumuzda idealize edilen belirli vücut tiplerini hepimiz hep biliyorduk, bu yeni bir şey değil, ancak sosyal medya kullanımının artması onları her zamankinden daha fazla gördüğümüz anlamına geliyor. Ayrıca neredeyse hiç kimse eski eşofmanlarla koltukta oturduğu, normal insanlar gibi göründüğü günlük anların fotoğraflarını yayınlamıyor.
Durum böyleyse, kendini sosyal medyanın karşılaştırma tuzağına düşerken bulduğunda ne yapmalısın?
Önce “vücut güveni” kavramına bir göz atalım: Vücut güveni, nasıl görünürsen görün kendini evinde hissetme yeteneğidir. Görünüşünün, bir insan olarak kim olduğunu tanımlamadığı ve 'mükemmel' bir vücut diye bir şeyin olmadığı anlayışıdır.
Vücudunda güvenle yaşadığında, hedeflerine, mental sağlığına ve sevdiğin insanlarla bağlantı kurmaya odaklanabileceğin muazzam miktarda enerji serbest bırakırsın. Dışarıdan baktığında bu özgüvenle bikini giymek kadar basit görünebilir ama asıl artısı gerçek değerlerinle uyumlu bir hayat yaşamana izin vermekten gelir.
Vücut güveni nasıl artırılır?
Kendinle ilgili memnuniyetsizliğini rafa kaldırmaya hazır mısın? İşte vücuduna daha fazla güvenmene yardımcı olacak altı adım:
Sosyal medya akışını özelleştir:
Belirli siteleri veya sosyal medya profillerini tetikleyici bulursan, onları takip etmekten kaçın. Bu hesaplardan bazıları gerçek hayatta tanıdığın insanlar olsa bile, onları sosyal medyada takip etme zorunluluğun yok. Bunun yerine, aktif olarak olumlu vücut imajı oluşturmaya odaklanan, farklı bedenlerdeki insanları temsil eden veya bedenlere hiç odaklanmayan hesapları takip edebilirsin.
Öz değerini görünüşünden ayır:
Hem doğrudan hem de dolaylı olarak, yalnızca görünen çekicilik seviyemiz kadar değerli olduğumuz öğretildi. Nasıl göründüğüne bakmaksızın değerli olduğunu anladığında, vücut özgüvenine yaklaşacaksın.
Sayılara odaklanma:
Tartıdaki ağırlık, kot pantolonunun bedeni, yakılan kalori sayısı - bunların hiçbiri vücudunun sağlıklı ve mutlu bir versiyonunun nasıl göründüğünü tanımlamaz. Bunun yerine, vücudunu dinlemeyi öğren. Acıktığında yemek ye, iyi hissetmeni sağlayacak kadar hareket et ve yeterince dinlen; vücudun olması gerektiği gibi görünecektir.
Kendin hakkında sevdiğin şeylere odaklan:
Vücuduna güven oluşturmana yardımcı olan şey sadece görünüşünü sevmek değil, aynı zamanda kim olduğunu kucaklamakla da ilgili. Seni sen yapan değerlerini, niteliklerini ve başarılarını düşün. Güçlü yönlerini takdir et ve nereden başlayacağından emin değilsen, sana güç verecek uzun bir listeye sahip olduğundan şüphe duymadığın bir sevdiğine sor.
Tarafsızlığı dene:
Vücuduna güvenmek veya kendine karşı olumlu düşünceler beslemek sana zor geliyorsa, önce tarafsızlık üzerinde çalış. "Vücudumdan nefret ediyorum"dan "Vücudumu seviyorum"a geçmek zordur, bu nedenle vücut tarafsızlığı iyi bir adımdır. Vücudunu yapabilecekleri için sık sık takdir ederek başla. “Vücudum beni bugün işe götürdüğü için minnettarım" veya "Hala egzersiz yapabildiğim için minnettarım" gibi ifadeler, bedenin hakkında çok daha az olumsuz görüş geliştirmeye başlamana yardımcı olacak.
Dünyanın çok çeşitli bedenlere ev sahipliği yaptığını ve buna seninkinin de dahil olduğunu kabul et:
Her bedenin kendi hikayesi vardır. Belki sen kendinden şikayet ederken, bir başkası muhtemelen sana bakıyor ve kendisini seninle karşılaştırarak üzülüyor. Gerçekte ise her beden benzersizdir.
Olumlu beden imajını bir varış noktası yerine bir uygulama olarak düşün. Tüm sorunları ortadan kaldıracak kesin çözüm yerine, günlük bir kendini kabul etme pratiği olarak değerlendir. Bu nedenle, bazı günlerde aklın olumsuz düşüncelere kayarsa, bu konuda kendini hırpalama. Hâlâ öğrenmekte olduğunu, küçük adımların bile ilerleme sayıldığını ve kendin gibi olma yolculuğunda her zaman yanında olduğumuzu unutma.